30 Ağustos Zafer Bayramı: Resmi Tatil Mi? Anlamı ve Önemiyle Keşfedin!
30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 103. yıl dönümünde, ülke genelinde coşkulu törenler düzenlenecek. Bu özel gün öncesi “30 Ağustos resmi tatil mi?” sorusu gündemi sarmış durumda. Bilindiği üzere resmi tatillerde kamu kurumları kapalı olup, bazı özel sektör kuruluşları hizmet vermeye devam edebiliyor. İşte bu konuda akıllardaki soru işaretlerine cevaplar…

30 Ağustos Zafer Bayramı, 30 Ağustos 1922 tarihinde Dumlupınar'da Atatürk'ün önderliğinde kazanılan Büyük Taarruz'u anmak amacıyla her yıl kutlanan ulusal bir bayramdır. Bu özel gün, Türkiye genelinde düzenlenen çeşitli etkinlikler ve törenlerle her yıl 30 Ağustos'ta kutlanmaktadır. Peki, 30 Ağustos resmi olarak tatil mi? 30 Ağustos, hangi güne denk geliyor? İşte ayrıntılar...

30 AĞUSTOS RESMİ TATİL Mİ?
30 Ağustos, resmi tatiller arasında yer almaktadır. Bu nedenle 30 Ağustos 2025 tarihinde Cumartesi günü resmi tatil gerçekleşecektir.
Kamu çalışanları için bu tarih izinli bir gün olurken, özel sektörde farklılık gösterebilir.

30 AĞUSTOS HANGİ GÜNE DENK GELİYOR?
30 Ağustos Zafer Bayramı bu yıl Cumartesi gününe rastlamaktadır. Yarım gün çalışan üyeler, bu gün tatil sayılacak; fakat mesai yapan özel sektör çalışanları çalışma ücretlerini alabilecekler.

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI ANLAMI VE ÖNEMİ
Sakarya Meydan Muharebesi'nin ardından kamuoyunda ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde taarruz kararlılığı artmaya başlamıştır. Bu gelişmeler karşısında Mustafa Kemal Paşa, 6 Mart 1922 tarihinde Büyük Millet Meclisi'nin gizli bir oturumunda, endişeli olanlara şu şekilde seslenmiştir: “Ordumuzun kararı taarruz etmektir. Ancak bu taarruzu erteliyoruz. Bunun nedeni, hazırlıklarımızın tam olarak tamamlanması için biraz daha zamana ihtiyacımızın olmasıdır. Yetersiz hazırlıklarla yapılacak bir saldırı, hiç taarruz etmemekten çok daha kötü sonuçlar doğurur.” Bu sözleriyle, insanların kafasındaki belirsizlikleri gidermeye çalışırken, ordusunu zafer elde edecek bir taarruz için motive etmiştir.
1922 yılının Haziran ayı ortalarında Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, taarruzu başlatma kararı almıştır. Amaç; düşmanı hızlı ve kesin bir şekilde etkisiz hale getirmek için yıkıcı bir savaş gerçekleştirmektir. Büyük Taarruz ve onu taçlandıran Başkomutan Meydan Muharebesi, Türk Kurtuluş Savaşı'nın sona erme sürecinin zirvesini oluşturmuştur. Mustafa Kemal Paşa, 3 yıl 4 aylık bir zaman diliminde Türk milletini ve ordusunu hedeflerine adım adım ulaştırmıştır.
Batı Anadolu'yu savunmayı planlayan Yunan ordusu; Gemlik Körfezi'nden Bilecik, Eskişehir ve Afyon'un doğusuna kadar uzanan bir savunma hattı oluşturmuş ve bu hattı yaklaşık bir yıl boyunca güçlendirmiştir. Özellikle Eskişehir ve Afyon bölgeleri, hem tahkimat hem de birlik sayısı bakımından daha sağlam tutulmuş, Afyon'un güneybatısındaki alan beş ayrı savunma hattı ile tahkim edilmiştir.
Cerrah grubu, Türk taarruz planına göre, 1. Ordu'nun Afyon'un güneybatısından kuzeye taarruz etmesi ile, 2. Ordu güçlerinin de düşmanın kuvvet kaydırmalarını önlemek amacıyla taarruz ederek kesin sonuç almayı hedeflemiştir. Süvari Kolordusu da Ahır Dağları'ndan geçerek düşmanın yan ve arka hatlarına saldırmış, İzmir ile irtibat yollarını kesmeyi amaçlamıştır. Yunan ordusunun yok edilmesi için hızlı bir saldırı gerçekleştirileceği planlanmıştır.
Her iki ordunun insan ve silah açısından birbirine yakın olmasına rağmen, makineli tüfek, top, uçak ve özellikle motorlu araçlar yönünden Yunan ordusu bir avantaj sağlamaktadır. Ancak Türk ordusu, süvari alanında üstünlüğünü korumaktadır. O dönemki savaş koşullarında, taarruz ve takip harekâtlarında süvarinin rolü son derece kritik bir önem arz etmektedir. 19 Ağustos 1922 tarihinde Mustafa Kemal Paşa, Ankara'dan Akşehir'e geçerek 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırı emrini vermiştir.

Sabah saat 06.00’da piyadeler Tınaztepe’ye yaklaşarak, tel örgüleri aşarak Yunan askerine süngü hücumu gerçekleştirmiş ve Tınaztepe’yi almayı başarmıştır. Devamında saat 09.00’da Belentepe ve daha sonra Kalecik-Sivrisi düşmandan temizlenmiştir. Taarruzun ilk günü, 1. Ordu birlikleri Çiğiltepe'den Büyük Kaleciktepe'ye kadar uzanan 15 kilometrelik alanda düşmanın ilk hatlarını ele geçirmiştir. 5. Süvari Kolordusu düşmanın gerisindeki ulaşım hatlarına etkili saldırılarda bulunmuş, 2. Ordu da cephede görevini aksatmadan başarıyla sürdürmüştür.
26 Ağustos sabahında, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile birlikte Kocatepe'de muharebeyi yönetmek için yerlerini almıştır. Burada Büyük Taarruz başlamış, topçular sabah saat 04.30’da taciz ateşleri ile harekâta girişmiş, saat 05.00’te önemli noktalara yoğun topçu ateşi başlatılmıştır.
27 Ağustos Pazar sabahı güneşin doğmasıyla birlikte Türk ordusu tüm cephelerde taarruza geçmiş, bu taarruzlar çoğunlukla süngü hücumları ve insanüstü gayretlerle gerçekleştirilmiştir. Afyon, kurtuluşun müjdeli habercisi olmuştur; Başkomutanlık ve Batı Cephesi Komutanlığı karargâhı Afyon’a taşınmıştır.
28 Ağustos Pazartesi ve 29 Ağustos Salı günleri boyunca süregelen başarılı taarruz harekâtı, düşmanın 5. Tümeninin kuşatılması ile sona ermiştir. 29 Ağustos gecesi yapılan durum değerlendirmesi sonucunda komutanlar hemen harekete geçerek muharebeyi bir an önce sonuçlandırmayı hedeflemişlerdir. Düşmanın çekilme yollarını kapatma ve düşmanı teslim olmaya zorlama kararı alınmış ve bu plan hızlı bir şekilde uygulanmıştır. 30 Ağustos 1922 Çarşamba günü gerçekleşen taarruz harekâtı, Türk ordusunun zaferi ile neticelenmiştir. Bu zafer, Türk askeri tarihine "Başkomutan Meydan Muharebesi" olarak geçmiştir.
30 Ağustos 1922'deki Başkomutan Meydan Muharebesi sonucunda, düşman ordusunun büyük bir kısmı, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın yönetimindeki ateş hatları arasında tamamen yok edilmiştir veya esir alınmıştır. Anadolu’daki Yunan kuvvetlerinin yarısı imha edilmiş veya esir düşmüş, kalan kısmı ise üç grup halinde çekilmiştir. Bu duruma karşı, Gazi Mustafa Kemal Paşa, Çalköy'de bir yıkık evin avlusunda Türk ordusuna tarihî emrini vermiştir: “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!”
Atatürk'ün önderliğinde kazandığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak bilinen Büyük Taarruz'un başarıyla tamamlanmasının ardından Yunan orduları İzmir'e kadar takip edilmiş ve 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtuluşuyla Türk toprakları Yunan işgalinden özgürlüğüne kavuşmuştur. İşgal kuvvetlerinin ülke sınırlarını terki daha sonra gerçekleşmiş olsa da, 30 Ağustos, ülke topraklarının geri alındığı günü sembolik olarak temsil etmektedir. İlk kez 1924 yılında Afyon'da "Başkumandan Zaferi" adıyla anılan 30 Ağustos, Türkiye'de 1926 yılından itibaren "Zafer Bayramı" olarak kutlanmaya başlanmıştır.