CHP İl Başkanlığı Üzerine Davutoğlu'ndan Sert Açıklama: Abluka İstemiyoruz!

Ahmet Davutoğlu, Türkiye’de demokrasiyi tehdit eden en önemli konunun yargının siyasallaşması olduğunu vurgulayarak, “Ana muhalefetin il başkanlığı etrafında oluşan baskıları görmek istemiyoruz. Yargı, siyaseti şekillendiren değil, adaleti sağlayan bir mekanizma olmalıdır” ifadesini kullandı.

CHP İl Başkanlığı Üzerine Davutoğlu'ndan Sert Açıklama: Abluka İstemiyoruz!

Gelecek Partisi'nin Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, X platformunda gerçekleştirdiği paylaşımda, Türk siyasi tarihindeki demokrasinin gelişimini engelleyici en büyük sorunun "yargının siyasallaşması" olduğunu belirtti. Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana yaşanan olayları anımsatan Davutoğlu, yargının her dönemde iktidarların etkisi altında kalmasının adalet anlayışını zedelediğini ifade etti.

Davutoğlu, paylaşımında şu ifadeleri bünyesinde barındırdı:

“Yargı, esas itibarıyla adaletin tesis edildiği bir alan olmalıdır. Ancak ne yazık ki, ülkemizde yargı, iktidarı ele geçirenlerin kişisel çıkarlarını gözettiği bir güç alanı haline gelmiştir. Muhalefette iken adalet ve hakkaniyet savunanlar, iktidara geldiklerinde sadece kendi çıkarlarını düşünerek hareket etmektedirler.”

"1926'YI ANIMSATTI"

Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde ve daha sonraki çeşitli dönemlerde yaşanan örnekleri dile getiren Davutoğlu, 1926 Takrir-i Sükûn sürecini, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasını ve İstiklal Mahkemeleri aracılığıyla Cumhuriyet’in kurucu kadrosundaki şahısların siyasi yaşamdan uzaklaştırılmasını hatırlattı. 27 Mayıs darbesinin ardından gerçekleştiren Yassıada yargılamaları sonucu üç devlet adamının idam edilmesini “yargının siyasallaşmasının utancı” şeklinde tanımladı. 12 Eylül'de partilerin kapatılması ve idamlar, ayrıca 28 Şubat döneminde briefinglerle yönlendirilen yargının yeni mağduriyetlere sebebiyet verdiğini sözlerine ekledi.

2000’li yıllarda demokratikleşme çabaları kapsamında yargının bağımsızlığı için bazı adımlar atıldığını kaydeden Davutoğlu, bu dönemde FETÖ yapılanmasının yargıda etkili olma çabasını da anımsattı. Başbakanlık döneminde “Yargıda Birlik Platformu”nun kurulması sürecindeki gelişmeleri aktararak, yargı mensuplarına “Yargının tek kimliği sadece: adalet olmalıdır” dediğini vurguladı.

"2017 REFERANDUMU İLE YARGI YÜRÜTMENİN ETKİSİ ALTINA GİRDİ"

15 Temmuz darbe girişiminin ardından meydana gelen demokratikleşme fırsatının 2017 referandumu ile kaybedildiğini ifade eden Davutoğlu, o tarihten itibaren yargı ve yasama organlarının tamamen yürütme gücünün kontrolüne geçtiğini belirtti. Bu süreçte “FETÖ borsaları”nın oluştuğunu, yolsuzluk davalarının kapatıldığını ve yargıya olan güvenin en alt seviyelere indiğini vurguladı.

"YSK'NIN TARAFSIZLIĞINI KORUMALIDIR"

Gelecek Partisi lideri, mevcut durumda tüm siyasi partilerin üzerinde hemfikir olması gereken tek konunun, tarafsız ve bağımsız bir yargı sistemi olduğunu aktardı. Davutoğlu, mesajında şu şekilde çağrıda bulundu:

“Artık bu sahneleri görmek istemiyoruz. Ana muhalefet partisinin il başkanlığı etrafında oluşturulan engellemeleri görmek istemiyoruz. Partilerin kapatıldığı ve partiler üzerinde hâkimiyet kurma çabalarının yaşandığı dönemleri de görmek istemiyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin siyasi etkilerden uzak durmasının ve Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin bir tarafsızlık sergilemesinin gerekliliğini ifade ediyorum. Yargının üzerindeki gölgenin kalkması ve yargının, siyaseti yönlendiren değil, onu etik bir şekilde geliştiren bir alan haline gelmesi gerektiğini düşünüyorum.”

Davutoğlu, son olarak yargı mensuplarının tüm haklarının dâhil olmak üzere, tarafsızlıklarının sağlanması için gerekli teminatların sağlanması gerektiğini de vurguladı.