Diyanet İşleri Cuma Hutbesinde Bu Hafta Hangi Konuyu İşleyecek?
Diyanet İşleri Başkanlığı, haftalık Cuma Hutbesi konusunu açıkladı. Bu haftaki tema "Âlemlere Rahmet Hz. Muhammed (s.a.s)" olarak belirlendi. 29 Ağustos tarihli Cuma Hutbesi’nin tam metnine göz atın.

Cuma'nın yaklaşmasıyla birlikte, pek çok kişi hutbe konusunu merak etmeye başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı, haftanın Cuma hutbesinin konusunu duyurdu. Bu hafta cemaat, "Âlemlere Rahmet Hz. Muhammed (s.a.s)" temalı hutbeyi dinleyecek. İşte 29 Ağustos Cuma hutbesinin konusu...

ÂLEMLERE RAHMET HZ. MUHAMMED (S.A.S)
Kıymetli Müslümanlar!
Hepimize müjdeler olsun! Bir kez daha, Mevlid-i Nebi'nin manevi atmosferine adım atmış bulunuyoruz. Önümüzdeki Çarşamba akşamı, Rebîülevvel ayının 12. gecesi bizleri bekliyor. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)'in doğumunun 1500. yıldönümünü idrak edeceğiz.
Bizi, Allah Resûlü (s.a.s)'ne ümmet kıldığı için Yüce Rabbimize hamdolsun; Peygamber Efendimize, onun ailesine ve ashabına selam olsun. Mevlid gecemiz, şimdiden hayırlı ve mübarek olsun.
İçimdeki duyguları, bir şairin dizeleriyle ifade etmek istiyorum:
Gel, Ey Muhammed, bahardır.
Dudaklar ardında saklı
Aminlerimiz vardır!..
Hacdan döner gibi gel;
Miraç’tan iner gibi gel;
Bekliyoruz yıllardır!

Değerli Müminler!
İnsanlık, merhameti Peygamberimiz (s.a.s) sayesinde keşfetmiştir. Rahmet Peygamberi (s.a.s), karanlığın ve zulmün hakim olduğu bir dönemde, bir güneş gibi parlamıştır. Yüce Allah’ın, وَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَم۪ينَ۟ “Resulüm! Biz seni âlemlere sadece bir rahmet olarak gönderdik.”[1] buyruğuna uygun olarak; nezaket, sevgi ve şefkati yaymak için kin ve nefretin yerini değiştirmiştir. Kendisiyle konuşurken korkan birine, “Korkma! Ben de seninle aynı durumdayım, kuru et yiyen bir kadının oğluyum.”[2] diyerek tevazu göstermeyi öğretmiştir.
Peygamberimiz (s.a.s) sayesinde aile, huzurun merkezine dönüşmüştür. O, Yüce Rabbimiz'in emri gereğince aileyi; sevgi, merhamet; birlik ve dayanışma; güven ve sadakat temelinde inşa etmiştir. Ailesine asla kaba davranmamış, kötü sözler sarf etmemiş ve onları asla üzmemiştir. “Dikkat edin! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi onların da sizin üzerinizde hakları vardır.”[3] diyerek, toplumda dışlanan ve hor görülen kadınlara hak ettikleri değeri vermiştir.
Kıymetli Müslümanlar!
Çocuklar, Peygamberimiz (s.a.s) ile sevgiye ulaşmıştır. Allah Resûlü (s.a.s); utanç kaynağı olarak görülen, diri diri toprağa gömülen kız çocuklarını koruyup gözeteni cennetle müjdelemiştir.[4]
Gençler, Peygamberimiz (s.a.s) ile değer bulmuştur. Allah Resûlü (s.a.s), her zaman gençlere güvenmiş ve onların görüşlerine önem vermiş, özgüven kazandırmış ve yeteneklerine uygun sorumluluklar vermiştir.

Değerli Müminler!
Yaşlılar, Peygamberimiz (s.a.s) sayesinde saygı görmüştür. Resûl-i Ekrem (s.a.s), “Kim bir yaşlıya yaşından dolayı hürmet ederse, Allah da ona, yaşlılığında hürmet edecek birisini gönderir.”[5] buyurarak, yaşlılarımıza ilgi göstermeyi önemsemiştir.
Yetimlerin ve mazlumların yüzü Peygamberimiz (s.a.s) ile güler hale gelmiştir. Allah Resûlü (s.a.s), “İşaret parmağımla orta parmağımı birleştirerek, ben ve yetime şefkatle yaklaşan kimse cennette böyle yakın olacağız.”[6] diyerek, yetimlerin haklarını koruyan müminin cennetteki en yakın kişi olacağını müjdelemiştir.
Muhterem Müslümanlar!
Aziz milletimiz, Peygamberimiz (s.a.s)’e olan sevgisini, onun ve ehl-i beytinin güzel isimlerini çocuklarına vererek, askerine Mehmetçik diyerek, ordusunu Peygamber ocağı olarak görerek, malını ve canını O’nun yolunda seve seve feda ederek göstermiştir. Hutbemin başında okuduğum hadis-i şerifte Allah Resûlü (s.a.s), “Biriniz, beni anne ve babasından, çocuğundan ve herkesten daha çok sevmedikçe, gerçek anlamda iman etmiş sayılmaz.”[7] buyurmuştur. Evet, şanlı ecdadımız Allah Resûlü (s.a.s)’i her şeyden değerli bilmiştir. Onun getirdiği rahmet mesajlarını dünyaya ulaştırmak ve barış ile huzuru sağlamak için her cephede mücadelesini sürdürmüştür ve sürdürmeye devam etmektedir. Bunun en yeni örneklerinden biri de yarın kutlayacağımız 30 Ağustos Zaferi olacaktır. Yüce Rabbim; Peygamber sevgisi ile dolup taşan ve vatanı için canını feda eden aziz şehitlerimize ve ahirete irtihal eden kahraman gazilerimize rahmet eylesin. Bugün üzerimize düşen ise, Allah Resûlü (s.a.s)’in sevgisiyle kalplerimizi birleştirmektir. Onun bizlere sunduğu huzur mesajlarıyla yüreklerimizi birleştirmektir. O’nun birlik çağrılarıyla kardeş olmaktır.
Hutbemi, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu hatırlatmasıyla sona erdiriyorum: “Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin, kin ve nefret beslemeyin. Ey Allah'ın kulları! Kardeş olun!”[8]
[1] Enbiyâ, 21/107.
[2] İbn Mâce, Et’ime, 30.
[3] Tirmizî, Radâ, 11.
[4] Ebû Dâvûd, Edeb, 120-121; İbn Hanbel, III, 96.
[5] Tirmizî, Birr, 75.
[6] Buhârî, Talâk, 25.
[7] Buhârî, Îmân, 8.
[8] Buhârî, Edeb, 57.