Peygamberimiz ve Aile Ahlakı: 12 Eylül Cuma Hutbesi Diyanet'ten Yayımlandı!

Cuma Hutbesi, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından duyuruldu. 12 Eylül 2025 tarihli hutbenin teması "Peygamberimiz ve Aile Ahlakı" olarak belirlendi.

Peygamberimiz ve Aile Ahlakı: 12 Eylül Cuma Hutbesi Diyanet'ten Yayımlandı!

Cuma günü, Müslümanlar için manevi açıdan özgün bir yere sahiptir ve bu özel gün, İslam dünyasında büyük bir coşku ile karşılanır. Her hafta Cuma günü, camilerde bir araya gelen Müslümanlar, Cuma namazını kılarak birlik olmanın huzurunu yaşarlar. Bu gün, aynı zamanda Cuma Hutbesi'nin de heyecanla beklendiği bir zaman dilimidir.

Diyanet İşleri Başkanlığı, 12 Eylül 2025 tarihli Cuma hutbesinin tam metnini sunmaktadır!

PEYGAMBERİMİZ VE AİLE AHLAKI

Değerli Müslümanlar!

Özgür ve sağlıklı bir toplumun temeli, sağlam ve güçlü bir aile yapısıdır. Aile, meşru bir nikâh ile bir araya gelen bir erkek ve bir kadının oluşturduğu mutluluk ve sevgi yuvasıdır. Aile, insanlık tarihinin en eski ve köklü oluşumlarından biridir. İnancın, kimliğin ve kişiliğin biçimlendiği, manevi ve milli değerlerin kuşaklara aktarıldığı eşsiz bir okul niteliğindedir. Hutbemin başlangıcında okuduğum ayet-i kerimede Yüce Allah, “Sizin için eşler yaratması ve aranızda sevgi ve merhamet var etmesi, O’nun varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünme yetisine sahip bir toplum için ibretler vardır.”[1] buyurarak aileyi; sevgi ve saygının, şefkat ve merhametin kaynağı olarak nitelendirmiştir.

Sevgili Müminler!

Aile ahlakına dair en güzel değerleri ve incelikleri Peygamber Efendimiz (s.a.s)’den öğrenmiş bulunuyoruz. O, ailesine karşı son derece nazik ve düşünceliydi. Tüm söylemleri ve davranışlarıyla her zaman nezaket göstermiştir. Ailesinin hiçbir ferdinin kalbini kırmamış, onlara kötü söz dahi etmemiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) “Ben onun sevgisiyle rızıklandırıldım.”[2] diyerek eşi Hz. Hatice’ye duyduğu sevgiyi her zaman ifade etmiştir. Ayrıca “Allah rızasını gözeterek ailene yaptığın her harcamadan mutlaka sevap alırsın.”[3] hadisi ile aile için yapılan her fedakarlığı Allah’ın rızasını kazanmanın bir yolu olarak değerlendirmiştir.

Kıymetli Müslümanlar!

Kur’an’ın ve Peygamberimizin öğretilerinin değerlerinden uzaklaşıldığında, aileler huzur ve mutluluktan mahrum kalır. Ne yazık ki, günümüzde aileyi hedef alan bazı gruplar; kadınları annelik, erkekleri babalık gibi kutsal bir sorumluluktan uzaklaştırmayı, kadın ve erkeğin aile içindeki rollerini zayıflatmayı amaçlamaktadır. İslam’ın yasakladığı, fıtrata aykırı olan sapkınlıklar medeni birliktelik adı altında masum; nikahsız ilişkiler ise normal gibi sunulmaktadır. Ancak evlenmek ve aile kurmak, Allah’ın emri, Peygamberimizin sünneti ve fıtratın gereğidir. Bu, neslin ve Milletin devamı açısından büyük bir gereklilik arz etmektedir. İslam Peygamberi (s.a.s) evliliği teşvik ederken “Evlenmek, gözü haramdan korumak ve iffeti muhafaza etmek için en iyi yoldur.”[4] buyurmuştur.

Değerli Müminler!

İffet ve hayayı ortadan kaldıran, nesilleri ve toplumu bozan zinaya götüren yollar meşrulaştırılmamalıdır. Çıplaklık ve teşhircilik günlük yaşamın sıradan bir parçasıymış gibi gösterilmemelidir. Alkol, kumar ve uyuşturucu bağımlılığı normalleştirilmemeli; karmaşık ilişkiler ve boşanmalar ise sıradan bir durum olarak görülmemelidir. Zina, alkol ve kumar dinimizin açıkça haram kıldığı ağır günahlardandır. Yüce Allah bu konuda net bir şekilde uyarıda bulunmuştur: “Zinaya yaklaşmayın. Zira bu, son derece çirkin bir fiil ve kötü bir yoldur.”[5]

Kıymetli Müslümanlar!

Bugün aile yapısı, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar küresel lobilerin, çıkar gruplarının ve emperyalist güçlerin saldırısı altındadır. Bu kötü niyetli unsurlar, aile bağlarını zayıflatmayı, nesilleri kimliksiz bırakmayı ve öz değerlerinden uzaklaştırmayı hedeflemektedir. Bu şartlar altında, aile kurmak ve aileyi korumak, yalnızca bireysel bir görev değil; aynı zamanda her bireyin dini, ahlaki ve insani sorumluluğudur. Nitekim hutbemin başında aktardığım Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Ailevi sorumluluklarını ihmal eden kişinin üzerinde günah yeterlidir.”[6]

Değerli Müminler!

Aile değerlerinin aşındırılmaya çalışıldığı bu dönemde, bizlere düşen; ailemizin hayatımızdaki ehemmiyetini kavramaktır. Aile yaşamında, Allah’ın belirlediği helal ve haram sınırlarına riayet etmek, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in güzel ahlakını örnek almak gerekmektedir. Yüce Rabbimizin “Ailene namazı emret ve kendin de buna sabırla devam et.”[7] buyruguna uyarak ailemize ibadet bilincini kazandırmak için çaba göstermeliyiz. Aileyi oluşturan evlilikleri kolaylaştırmak ve gençlerimizi evliliğe teşvik etmek önemlidir. Ailemizle geçirmemiz gereken değerli zamanı televizyon ve telefon başında heba etmemek gerekiyor. Aile içindeki iletişimi canlandırmak ve aile bireylerinin duygusal ihtiyaçlarını önemsemek de büyük bir sorumluluktur. Çocuklarımızı, ailenin sıcaklığı ve sevgisi ile buluşturmayı asla unutmamalıyız.

Hutbemi, Allah Resûlü (s.a.s)’in şu duasıyla sonlandırıyorum: “Her şeyin Rabbi olan Allah’ım! Beni ve ailemi, dünya ve ahirette her an sana ihlâsla bağlı olan kullarından eyle.”[8]

[1] Rûm, 30/21.

[2] Müslim, Fedâilü’s-sahâbe, 75.

[3] Buhârî, Cenâiz, 36; Müslim, Zekât, 48.

[4] Buhârî, Nikâh, 3; Müslim, Nikâh, 1.

[5] İsrâ, 17/32.

[6] Ebû Dâvûd, Zekât, 45.

[7] Tâhâ, 20/132.

[8] Ebû Dâvûd, Vitr, 25.