Beyoğlu Mitingine Mektup! İmamoğlu: Korkularından Tedirginler!

CHP tarafından belirlenen Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, partisi adına Beyoğlu Belediyesi önünde gerçekleşen mitinge bir mektup gönderdi. Bu mektupta, tutuklu Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'e destek veren İmamoğlu, iktidarın, "görevde olduğumuz için kaygı duyduğunu" ifade etti. Mesajı, mitinge katılan kalabalığa okundu.

İmamoğlu, mektubunda hem halka hem de tutuklu arkadaşlarına seslenerek, mevcut siyasi durumu ve kendi yönetim anlayışlarını kıyasladı.

"GERÇEK YÜZLERİ DAHA NET GÖRÜLÜYOR"

Ekrem İmamoğlu, mektubunda kendisinin ve diğer belediye başkanlarının tutuklanmasının asıl gerekçesini ortaya koydu.

“Bugün, İnan Güney Başkanım ile birlikte orada bulunmalı, yeni projelerin temelini atmalı, yeni hizmetlerle karşınıza çıkmalıydık. Ancak bizlere bu imkanı vermediler. Çünkü, iş başında olmamızdan endişe duyanlar, bizleri ve diğer belediye başkanlarımızı tutuklatıyorlar. İşimizin başında olduğumuzda, onların gerçek yüzleri daha belirgin hale geliyor.”

İmamoğlu, kendisini "halkçı, icraat yapmayı esas alan ve milletin kaynaklarını halka aktaran" bir yönetici olarak nitelendirdi.

"SOSYAL YARDIM BÜTÇESİNİ 6 KAT ARTIRDIK"

Mektubunda, iktidarın ekonomiyi kötü duruma soktuğunu ve vatandaşları yoksulluğa mahkum ettiğini savunan İmamoğlu, kendi yönetimlerinin sosyal yardımları önemli ölçüde artırdığını vurguladı.

• İktidarın sosyal yardımlar için ayırdığı bütçeyi 6 kat artırdıklarını ifade etti.

• Her türlü icraat, yatırım ve hizmette, kendilerinden önce gelenlerden "kat kat daha fazla iş" gerçekleştirdiklerini söyledi.

• Bunun gerekçesinin "milletin parasının israflara ve kapkaçlara gitmemesi" olduğunu belirtti.

"BİR KİŞİ KAYBEDECEK, BİR MİLLET KAZANACAK"

İmamoğlu, mektubunu bir umut vurgusuyla sonlandırdı ve iktidarın bir daha seçim kazanma şansının bulunmadığını dile getirdi.

“Bir gün gelecek; bayram sabahına uyanır gibi, seçim sabahına uyanacağız. O günün akşamında, adalet ve özgürlük rüzgarları bu güzel ülkemizde esecek. Herkesin, her yerde önce adalet, önce özgürlük göreceği bir geleceği inşa edeceğiz. Bir kişi kaybedecek, ancak bir millet kazanacak. Her şey çok güzel olacak.”

İmamoğlu mektubunda şu ifadelere yer verdi:

“İstanbul’un kalbi Beyoğlu’nun değerli insanları, kıymetli hanımefendiler, beyefendiler ve sevgili gençler; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bugün, İnan Güney Başkanım ile birlikte orada olmayı, yeni projelerin başlangıcını yapmayı, yeni hizmetler sunmayı istemiştik. Ancak buna müsaade etmediler. Çünkü, iş başında olan bizlerden korkuyorlar. Biz işimize devam ettikçe, onların gerçek yüzleri belirginleşiyor. Bizler, halkın çıkarını gözeten, milletin kaynaklarını millete sunan, hakkı yenen ve yedirmeyen yöneticileriz.”

“İktidar, ekonomiyi batırdığı sırada, biz her zaman vatandaşımızın yanında olduk. Onların yaşam standartlarını yükseltmek için üzerimize düşen her şeyi yaptık. 2019 yılında, ‘İmamoğlu geldiğinde sosyal yardımları kesecek’ diye yanlış bilgi yayanlar, artık bu konuyu telaffuz bile edemiyorlar. Kesmenin ötesinde; sosyal yardımlar için ayırdıkları bütçeyi tam 6 kat artışla biz gerçekleştirdik. İstanbulluların geçim sıkıntısını gidermek adına, biz onlardan 6 kat fazla harcama yaptık. Sadece sosyal desteklerde değil; tüm yatırımlarımızda, hizmetlerimizde, öncekilerden asıl azami iş gerçekleştirdik. Çünkü milletin parası, israfçının cebine gitmedi. Biz, kaynakları halkımıza sunduk.”

“Şayet ben ve diğer tutuklu arkadaşlarım bu gece serbest kalsak, sabah İstanbul’un sokaklarında alnımız açık gezeriz. Hemşerilerimizle buluşup, hasret gidermenin mutluluğunu duyarız. Vatandaşlarımıza ve bağımsız yargıya veremeyeceğimiz hiçbir hesap yok. Ama onlar; bitirilen ekonominin ve adaletin hesabını veremezler. İşsizlik ve yoksulluktan etkilenen milyonlarla yüzleşemezler. Bu yüzden pazarda, sokakta, caddelerde dolaşamıyorlar. Biz, milletin mal varlığına sahip çıktığımız için bu kadar çok hizmet verebildik.”

“Beyoğlu’nda gerçekleştirdiklerimizi herkes biliyor. Meydanları düzenledik; tarihi eser restorasyonunda başarılı olduk; birçok kütüphane, spor merkezi, yurt ve kreş açtık; kentsel dönüşüm projelerini hayata geçirdik; dev ulaştırma ve altyapı yatırımları gerçekleştirdik. Bu halkçı ve başarılı yönetim anlayışımızla ülkeyi yönettiğimizde, yaşam kalitesinin nasıl hızla artacağına vatandaşımız tanıklık ediyor. İktidar da bunun farkında. Kurdukları bu çirkin menfaat düzeninin sonunun geldiğini, bir daha asla seçim kazanabileceklerini biliyorlar. Seçimsizlik ortamında kazanmaya çalıştıkları bir seçimi, emirlerine tabi olan bir avuç yargı mensubu aracılığıyla gerçekleştirmeye çalışıyorlar. İktidar, seçim kaygısında, vatandaş ise geçim derdinde.”

“Gerçekle bu kadar kopuk ve milletin sıkıntılarını bu denli umursamayan bir yönetim asla ayakta kalamaz. Onlar da kalamayacak. Bir gün gelecek; bayram sabahlarına uyanır gibi, seçim sabahına uyanacağız. O gün adalet ve özgürlük rüzgarları bu güzel ülkede esecek. Herkese, her yerde, önce adalet, önce özgürlük gelecek. Biz, bir bireyin değil; birliğin, kardeşliğin, adaletin, özgürlüğün, refahın iktidarını kuracağız. Bir kişi kazanacak, bir millet kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”