Yazın Keyfi Bu Plajda! 12 Kilometrelik Uzunluğu ile Büyülüyor!

Patara Plajı, Antalya'nın Kaş ilçesinde yer alıyor ve 12 kilometrelik muhteşem sahiliyle yaz tatilleri için ideal bir tercih. Sadece Caretta Caretta kaplumbağalarının üreme alanı değil, aynı zamanda kültürel zenginlikleriyle keşfetmeye değer bir mekan.

Yazın Keyfi Bu Plajda! 12 Kilometrelik Uzunluğu ile Büyülüyor!

Yaz mevsiminde doğayla iç içe, huzurlu bir tatil arayanların gözdesi haline gelen Patara Plajı, Antalya'nın Kaş ilçesinde ziyaretçilerini bekliyor. Altın rengi kumları, pırıl pırıl denizi ve tarihi dokusuyla her yıl yerli ve yabancı binlerce turisti ağırlayan bu plaj, uzunluğu ile de dikkatleri üzerine çekiyor. Türkiye’nin en uzun sahillerinden biri olarak bilinen Patara, doğal yapısı ve koruma altında olmasıyla da ön plana çıkıyor.

TÜRKİYE’NİN EN UZUN PLAJLARINDAN BİRİ

Patara Plajı, tam 12 kilometre uzunluğuyla yalnızca Türkiye’nin değil, dünya çapında da en uzun kumsallardan biri olarak öne çıkıyor. Yumuşak ve geniş kum yapısının, sığ ve temiz denizle birleşmesi, bölgeyi adeta bir yaz cenneti haline getiriyor.

patara-plaji.jpg

CARETTALARIN ÜREME ALANI

Bu plaj, nesli tehlike altında olan Caretta Caretta deniz kaplumbağaları için de önemli bir üreme alanı oluşturuyor. Bu nedenle, 1 Nisan ile 31 Ekim tarihleri arasında plaja belirli saatler (08:00-20:00) arasında giriş yapılabiliyor. Gece saatlerinde gürültü, ışık ve çevre kirliliği yaratabilecek aktiviteler kesinlikle yasaktır.

GİRİŞ ÜCRETİ VE ULAŞIM DETAYLARI

Patara Plajı’na bu yıl giriş ücreti 650 TL olarak belirlenmiştir. Ancak Müzekart sahipleri bu plaja ücretsiz olarak girebiliyor. Kaş ilçe merkezine yaklaşık 17 kilometre mesafede bulunan plaja hem özel araçla hem de toplu taşıma ile ulaşım sağlanabiliyor. İzmir - Antalya otoyolu üzerinden yaklaşık 5 saatlik bir yolculuk sonrası Gelemiş Köyü’ne varabilir ve oradan 2 kilometre daha ilerleyerek Patara’ya ulaşabilirsiniz. Ayrıca İzmir’den Antalya’ya düzenli otobüs seferleri de mevcuttur.

patara-1.jpg

KURALLARLA KORUNAN CENNET

Patara Plajı, doğal sit alanı olarak koruma altına alındığı için girişler ilgili yetkililer tarafından denetleniyor. Ziyaretçi sayısının kısıtlı olması nedeniyle, plaja gelenlerin ihtiyaç duyabilecekleri şezlong ve şemsiye gibi ekipmanları yanlarında getirmeleri tavsiye ediliyor. Bu özel alanın korunması, ziyaretçilerin çevreye olan duyarlılığı açısından büyük önem taşıyor.

TARİHLE DENİZİN BİR ARAYA GELDİĞİ NOKTA

Plajın hemen yanında yer alan Patara Antik Kenti, ziyaretçiler için benzersiz bir kültürel gezi fırsatı sunuyor. Gün içinde tarihi kalıntılar arasında yürüyüş yapma şansına sahip olurken, altın kumların üzerinde denizin keyfini de çıkarabilirsiniz.